İstanbul´da görülmesi gereken yerler, büyük önem taşıyor. Yaklaşık olarak 16
yüzyıl boyunca dünyanın en değerli şehirlerinden biri kabul edilmiş olan İstanbul tarih boyunca çok farklı kültürlerin ve medeniyetlerin buluşma noktası olmuştur. İstanbul topraklarının ev sahipliği yapmış olduğu tüm medeniyetlerin izlerine günümüzde hala rastlanmakta böylelikle de gezip görülecek pek çok yere rastlanmaktadır.
Hem Anadolu yakasında hem de Avrupa yakasında birbirinden ayrı güzellikler ile karşılaşılan İstanbul’da çok sayıda park, bahçe, saray, müze ve cami bulunur.
İstanbul’da görülmesi gereken yerler listesi söz konusu olduğunda ilk sırada
olan Ayasofya camii, bilindiği üzere dünyanın en eski katedralleri arasında bulunuyor. Doğu Roma İmparatoru Konstantinos’un inşa ettirmiş olduğu Ayasofya 360 yılında inşa edilmiştir. İki değerli mimarın çalışmaları sayesinde yapımı tam 5 yıl 10 ayrı tamamlanmış olan Ayasofya aynı zamanda dünyanın en kısa süre içerisinde inşa edilen katedrali olma özelliği de taşır. 1453 İstanbul fethine kadar Hagia Sophia adını taşımış olan Ayasofya daha sonrasında Fatih Sultan Mehmet’in emri ile bu adı almıştır. 1935 yılında müze olarak faaliyetlerine başlamış olan Ayasofya, 2020 yılında yeniden ibadete açılmıştır.
İstanbul’da görülmesi gereken tarihi yerler listelerinde de mutlaka bulun şuan Topkapı Sarayı İstanbul’un en turistik bölgesi olarak kabul edilen tarihi yarımada da bulunur. Fatih semtine bağlı olan Sarayburnu’nda bulunan Topkapı Sarayı İstanbul’un fethedilmesinden sonra inşa edilmiş olup 4 yüzyıl boyunca Osmanlı imparatorluğu idare merkezi olarak hizmetlerini sürdürmüştür.
Osmanlı döneminin en ihtişamlı zamanlarında yakından tanıklık etmiş olan saray, 3 Nisan 1924 tarihinde müze haline getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de ilk müzesi olma özelliği taşıyan saray tam 300.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Üstelik sarayın içerisinde çok sayıda portre, silah, kıyafet ve ayrıca İstanbul Kitaplığı bulunmaktadır. Salı günleri ziyarete kapalı olan saray diğer günlerde saat 10:00 ile 17:30 arasında ziyarete açıktır.
Hem muhteşem Ortaköy camiye hem liselere hem de sinagoglara ev sahipliği yapan Ortaköy semti,
İstanbul’da gidilmesi gereken yemek yerleri söz konusu olduğunda da önemli bir yer taşıyor. Çok sayıda kafe ve restorana ev sahipliği de yapan Ortaköy’de birbirinden lezzetli kumpirler ve daha pek çok lezzeti denemek bir başka keyifli olur. Hediyelik eşya dükkanları ve el sanatları dükkanından çeşitli objeler satan mağazalara varana kadar çok sayıda dükkan ile de canlılığını gözler önüne seran Ortaköy İstanbul’un ve seyahat severlerin en gözde yerlerinden birisidir.
İstanbul Anadolu’da görülmesi gereken yerler arasında bulunan ve hem Doğu’nun hem de Batı’nın mimari özelliklerini bir arada
yansıtmayı başaran Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz’in isteği üzerine inşa ettirilmiştir. Sultan Abdülaziz Han’ın donanmaya olan sevdası sarayın iç dekorasyonundaki çeşitli objelerin ve gemi halatlarının varlığını tetiklemiştir. Dış mimarisinde tamamen barok anlayışı ön plana çıkan bu eşsiz sarayda altın işçiliğine rastlayabilmek de mümkün. Günümüzde sarayın hem mabeyin bölümü hem de harem bölümleri gezilebilmekte olup saray pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Haftanın diğer günlerinde ise saat 09.00-18:00 saatleri arasında saray ziyarete açıktır.
Ayasofya´nın karşısına konumlandırılmış olan Sultanahmet Camii hem yerli turistlerin hem de yabancı turistlerin mutlaka uğradığı ve hayran
kaldığı yerlerden birisi olmaktadır. 17. yüzyılda Sedefkar Mehmet ağa tarafından inşa edilmiş olan Sultanahmet camii, sultan I. Ahmet adına
yapılmıştır. Toplam 16 adet şerefesi, külliyesi ve kubbesi ile bu cami İstanbul’un en değerli yapılarından biridir. Cami ziyarete her gün açık
olup ibadet edilmesine de imkan tanımaktadır. Bu nedenle de ne zaman gidilirse gidilsin caminin içerisi gezilebilmektedir. İstanbul’da
gezilecek yerler Avrupa yakası araştırması yapanlar mutlaka bu değerli camiyi de yakından keşfetmelidir.
İstanbul’da gezilecek yerler Avrupa yakasında ziyaretçilerini büyülemektedir. Özellikle de Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçiş noktasında güzelliği ile gören herkesi kendine hayran bırakan Dolmabahçe sarayı, mutlaka ziyaret edilmelidir. Dolmabahçe Sarayı 1856 yılında inşa edilmiş olup Sultan Abdülmecid’in isteği üzerine yapılmıştır. İstanbul’daki diğer saraylar ile kıyaslandığında üçüncü büyük saray olma özelliğini taşıyan tarayın içerisinde 26 adet salon, 285 adet oda ve 68 adet de tuvalet bulunmaktadır. Abdülmecid’in saray içerisinde 5 yıl yaşadığı bilinmektedir. Dolmabahçe Sarayı’nı bu denli değerli kılan noktalardan biri de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu yerin burası olmasıdır. Saraya yapılan ziyaretlerde hem Atatürk’e ait olan kişisel eşyalar görülebilmekte hem de sarayın süslemeleri yakından incelenebilmektedir. Pazartesi günleri hariç tüm günlerde saray 10:00 ve 17:30 Saatleri arasında gezilebilmektedir.
İstanbul´un en önemli simgesel değerlerinden biri olan Galata Kulesi Avrupa Yakası’nda bulunmakta olup 500’lü yıllarda inşa edilmiştir.
İlk etapta ahşaptan yapılmış olan kule yangın sebebi ile zarar gördüğü için 1340’lı yıllarda yığma taş kullanılarak tekrardan yapılmıştır.
Son olarak 1967 yılında yenileme çalışmalarından geçen kulenin en üst katından muhteşem bir manzarayı seyretmek mümkün olur. Özellikle de akşamları kule İstanbul’un büyüleyici manzarası ve muhteşem ışıkları ile adeta görsel şölen sunmaktadır.
Bu nedenle de İstanbul’da gezilecek yerler akşam arayışında olanların mutlaka kulenin kapanma saatine yakın kuleye çıkması önerilmektedir.
İstanbul kentinin en değerli turistik alanlarından biri de Kapalı Çarşı olarak bilinir. Özellikle de yabancı turistlerin bir hayli ilgisini çekmeyi başaran çarşı dünyanın en eski alışveriş merkezidir. Osmanlı Devleti’nin gelirini artırabilmek amacıyla Fatih Sultan Mehmet hükümdarın emri ile inşa ettirilmiş olan çarşının içerisinde çok sayıda dükkan bulunmakta olup çarşı tam 45.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Evliya Çelebi’nin meşhur Seyahatnamesine dahi konu edilmiş olan Kapalı Çarşı’da aranan her şeyi bulabilmek mümkün olur.
Sultan I. Mahmut, Göksu Deresi’ne olan sevgisi için burada ahşap bir konak yaptırmayı düşünmüş daha sonrasında da konak tüm padişahlar tarafından uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Abdülmecid zamanında konak artık özelliklerini kaybetmiş olduğu için de Abdülmecit bu konağın yerine Küçüksu Kasrı’nı inşa ettirmek istemiştir.
Tamamen batı mimarisinin özelliklerini taşımakta olan Küçüksu Kasrı, batılı tarzdaki mobilyalar ve çeşitli sanat eserleri ile göz alıcı özellikler sunmaktadır. Günümüzde bu muhteşem yerin içerisinde bir kafede bulunmaktadır ve İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarası eşliğinde nefis kahvaltılar etmek ve lezzetli kahveler içmek mümkün olmaktadır. Küçüksu Kasrı pazartesi günleri kapalıdır, diğer günlerde ise 09:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilmektedir. Ayrıca burada müze kartın geçerli olmadığını belirtmekte de fayda var.
İstanbul Anadolu’da gezilecek yerler arasında bulunan ve Yıldırım Beyazıt tarafından inşa ettirilmiş olan Anadolu Hisarı, İstanbul boğazının en dar kısmında konumlandırılmıştır. Yaklaşık 7000 metrekarelik bir alanı kaplamakta olan Anadolu Hisarı, aslında Boğaz’a geliş çıkışların kontrolünü sağlamak amacıyla kullanılıyordu.
İstanbul fethedildikten sonra ise stratejik önemini kaybetti. Muhteşem deniz manzarasına ev sahipliği yapan ve Göksu Deresi’nin de kıyısında bulunan Anadolu Hisarı İstanbul ziyaretlerinde mutlaka yakından görülmelidir.